31 Aralık 2011 Cumartesi

%3.5 oksalik asit damlatma sonuçları

%3.5 oksalik asit sıvı damlatma uygulaması yapılan antivarroa tel altlıklı kovanlarda, düşen varroaların kontrolu yapıldı.


tel altlıklı kovanın çekmecesi


ölü varroalar


oksalik asit damlatma uygulamasını ilk defa yaptığımız için, acaba arılara herhangi bir zarar verdimi diyerekten, aynı kovanı açtım.


görüldüğü gibi herhangi bir olumsuzluk yok.


tekrardan naylon örtüldü.


onun üzerine duralit


3 cm kalınlığında foamboard ve kovan kapağı yerine kondu.


mutlu yıllar.

25 Aralık 2011 Pazar

%3.5 oksalik asit sıvı damlatma uygulaması

selamlar,

Meteoroliji'den hava sıcaklığının arılarımızın bulunduğu yer olan Yeni Foça için 7 derece olacağanı öğrenince %3.5 oksalik asit sıvı damlatma uygulamasını yapmaya karar verdik.


bu hafta sadece tel altlıklı 5 kovanda ve polen tuzaklı 6 kovanda toplam 11 kovanda uygulama yaptık.


arı uçuşu yok. arılar salkımda.


gerekli emniyet tedbirlerini almaya çalıştık. eldiven, gözlük ve kenarda mutlaka temiz su.


Sayın Mehmet Yüksel beyin bloğunda verdiği ölçeğe uyularak karışım hazırlandı. burdan kendisine çok teşekkür ederim.1 litre karışım için için 35 gram oksalik asit, 200 gram toz şeker, üzerlerine 1 litreye tamamlanıncaya kadar su. ben 250 ml karışım hazırladım. karışımın bulunduğu cam kabı sıcaklığını muhafaza etmesi için, sıcak su dolu başka bir kabın içine koydum. zira karışım havanın soğuk olması sebebiyle kısa sürede soğuyor.

ayrıca Ali Türk ve Arıbakanı Forum üyelerine de çok teşekkür ederim.
bloglarda yayınlanan ve forumda tartışılan uygulamalara göre bizde nasıl bir uygulama yapacağımıza karar veriyoruz. umarım benimde küçük bir katkım olur.


salkımdaki koloni


her bir çıta arasında salkımdaki arı diskinin üzerine yaklaşık 5 ml damlatıldı. mesela 5 çıta arasında salkımda bulunan arılar için 25 ml.


salkımda bulunan başka bir koloni. bu arılar bahardan beri tel altlıklı kovanda bulunuyorlar. şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok.


yukardaki koloniye ait çekmece. bu çekmece iki hafta önce temizlenmişti.


doğal yollardan ölerek çekmeceye düşen varroalar. hala kovan içersinde bulunan canlı varroalar hakkında fikir veriyor.


son olarak tel altlıklıklı kovanların çekmeceleri temizlendi


ve tekrar yerlerine takıldı.

umarım haftaya uygulama sonuçlarını yayınlarım.
Allah'a emanet olun.

6 Ekim 2011 Perşembe

organik asitler ve arılarımız

selamlar
blog yayınına başlayacağım zamanda fotoğraf makinem arızalandı, sadece video çekimi yapıyordu. mecburen ilk paylaşımlarımı video şeklinde yaptım.
geçen günlerde yeni bir fotoğraf makinesi aldım. yakın çekimleri gayet iyi.


sonunda bizde organik asitlerle tanıştık. direk firmadan sipariş ettik, adrese kargoyla gönderiyorlar.

tel altlıklı kovanlara formik asit diğer kovanlara laktik asit uygulamaya
karar verdik. alabildiğimiz kadarıyla güvenlik önlemleri alındı. arılarımızın çoğunluğu hırçın olduğu için eldiven standart, artı gözlük ve filtre maske. maske biraz zayıf oldu ama asitleri direk solumamaya dikkat ettim. kenarda hazırda su.


bizim bölgemizde bu günlerde sıcaklık değerleri 15-26 C arasında, formik asit uygulamak için ancak bugünlerde uygun oldu.
sayın Dr. Muhteşem Turunç beyin sistemiyle tel altlıklı 4 kovana tek katta oldukları için
%85'lik - 30 ml formik asit uyguladık. burdan kendisine yaptığı uygulamayı ve tecrübesini paylaştığı için çok teşekkür ediyorum. ayrıca organik asit uygulamalarını ayrıntılı bir şekilde anlatan adaşım sayın Mehmet Yüksel'e de çok teşekkür ediyorum.


formik asit uygulandıktan sonra kovan girişleri tamamen açıldı.ayrıca altta çekmecelerde kapalı vaziyette.


formik asit uygulamasında kovanların görünümü. 1 tel altlıklı kovana karşılaştırma yapmak için laktik asit uyguladım.


uygulamadan 3 gün sonra formik asitin cam kapta çok az miktar kalacak şekilde buharlaştığını gördük. yaptığım çıta kontrolünde formik asit uygulanan 4 kovandaki anaların sağ olduğunu gördüm.


alttaki çekmeceye dökülen ölü varroalar. yanlız karıncalar devamlı çekmecedeki mum kırıntılarını ve ölü varroları taşıyorlar. bana göre uygulamamız başarılı. bundan sonra organik asitlere devam. ancak birşeyi tekrar belirtmek istiyorum: formik asit uyguladığımız kovanlar tel altlıklı ve uygulama esnasında giriş deliği 2 x 38.5 cm olacak şekilde tamamen açılabilecek durumda.


formik asit uygulaması biten kovanlardan boş cam kapları alınca kovan girişleri daraltıldı.


katlar alındı.

diğer polen tuzaklı ve normal kovanlarda ise formik asit uygulamasının tehlikeli olacağını düşünerek laktik asit uygulaması yaptık. bu konuda biraz daha araştırma yapmam lazım, riske girmedim. suyla %15 olarak seyreltilen laktik asit her çıtaya 5 ml gelecek şekilde arıların üzerlerine püskürtülerek uygulandı. ben burda açık yavru gözlerine kaçmaması için laktik asiti hafif yandan püskürttüm. aynı zamanda ana arıyı gördüğümde üstüne püskürtmemeye çalıştım. laktik asitin uygulamasıyla ilgili olarak hem bloğunda, hemde forumda vermiş olduğu bilgilerden dolayı sayın Ali Türk'e çok teşekkür ediyorum.

laktik asit uygulanan kovanları ikinci uygulamayı yapmak için açtığımda herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadım. yaklaşık 10 - 15 kovanda direk anayı gördüm, günlük yumurtada var, değişik evrelerdeki larvalarda var. laktik asitin tek zorluğu bütün çıtalara tek tek uygulama yapıldığından kovan sayısı fazla olunca biraz insanı yoruyor.

bütün bu uygulamaları yaparken internetten çok faydalandım.
hem blog yazarlarına hem de çalışmalarını internetten yayınlayan öğretim üyesi hocalara çok teşekkür etmek istiyorum.

bu arada 2 yaşını geçen anayı değiştirme alışkanlığımız olmadığı için, yaşlı anaların bir kısmı ölmeye başladı. bu zamanda da yeni çıkacak anadan pek fayda gelmeyeceği için biz ya o kovanı birleştiriyoruz yada hazır yumurtlayan ana veriyoruz. ben eğer imkanım varsa üstten yedek anayı çıtalarıyla beraber veriyorum:


önce anasız kalan kovanda ana yüsüklerini bozdum.


fazla çıtaları alarak kovanı tekrar düzenledim.


kendi arılarımızdan miller metoduyla ürettiğimiz ana arımız.


yumurtlama performansı. seneye bal performansını görürüz.


anasız kovanın üstüne gazete kağıdı koydum, birkaç yerden ince çiviyle delikler açtım. yedek anayı çıtalarıyla beraber katta anasız kovanın üzerine koydum.


3 gün sonra yaptığım kontrolde arıların gazete kağıdını parçalayarak sorunsuz birleştiklerini gördüm. üstteki çıtaları aşağıya indirerek katı iptal ettim. bu kovan aynı zamanda formik asit uyguladığım tel altlıklı kovan olduğu için anayı özellikle kontrol ettim. ananın sorunsuz bir şekilde çıtada gezdiğini gördüm, ayrıca günlük yumurtasıda var. işlemler hızlı bir şekilde yapıldığından fotoğraf pek iyi olmadı.

sevgi ve saygılarımla.

16 Eylül 2011 Cuma

anti varroa tel altlıklı kovan

kovanlarımızdan 8 tanesini anti varroa tel altlıklı olacak şekilde düzenledik. sayın Mehmet Yüksel beyin kullandığı modeli, sayın Ali Şekerli beyin bloğunda verdiği ölçüleri, bizim yeni yaptırdığımız katların altına uyarladık. burdan kendilerine çok teşekkür ediyorum. marangoza parça tahtaları kestirip, montajını kendimiz yaptık. ayrıca yerle teması kesmek için sehpa yaptırdık. mart ayından beri kullanıyoruz.



birçok arıcıdan olumlu ve olumsuz tepki aldık. olumsuz tepkilerden en ilginci arının tel üzerinde gezerken ayaklarının tellerin birbirine geçtiği yerlere kısıp kopacağı şeklindeydi, hayret çekmecede hiç kopan arı bacağı görmedik. bütün olumsuz önyargı ve söylemlerin aksine çok faydasını gördük. Ayrıca altlığın kullanımıyla ilgili tavsiyelerinden dolayı sayın Ali Türk beye de teşekkür ederim. anti varroa tel altlığın faydaları sayın Mehmet Yüksel, Ali Şekerli, Ali Türk bloglarında ve Arı Bakanı forumda ayrıntılı olarak anlatılıyor. benim burda tekrar yazmam gereksiz olur tahminimce. sadece bir şeyi yazmak istiyorum: deneme amaçlı oğula giden bir arıyı koyduk, ana yüsüklerini kestikten sonra oğuldan vazgeçtiğini gördük. sağlıcakla kalın.

15 Eylül 2011 Perşembe

Arılığımız

Arılarımızı ağustos ayı başında Menemen'e götürmüştük. Bayramdan hemen sonra arılarımızı Yeni Foça'daki yerlerine taşıdık.



Menemen'de pamuğa atılan zehirden dolayı arılarımız epey zarar gördü, umarım burda biraz toparlanırlar, sağlıcakla kalın.

26 Ağustos 2011 Cuma

karniyol ana

hep arılarımızın çok hırçın olduğundan şikayet etmekteyiz. karniyol arısının dünyanın en sakin arısı olduğunu hep duymaktayız, aynı zamanda da bal veriminin yüksek olduğunu bloglardan görmekteyiz, fakat hiç karniyol arısını kullanma fırsatımız olmadı. sonunda karniyol arısını kullanmaya karar verdik. iki adet karniyol ana aldım.ikişer çıta bölmelere kabul ettirdik.inşallah bundan sonra bir terslik çıkmaz, karniyol arısını izmir aliağa'da kullanma fırsatını yakalarız. sağlıcakla kalın.

hakkımda

iki senedir İzmir Aliağa'da arıcılık yapmaktayım. arılarımız kışı Yeni Foça'da geçiriyor. baharda Aliağa'ya getirmekteyiz. hayıt balını aldıktan sonra yaz mevsiminde Menemen'e pamuğa götürmekteyiz. sonbaharda püren ve çam balı almak için tekrar Yeni foça'ya götürmekteyiz. blog açmamdaki amacım edindiğim bilgi ve tecrübeleri insanlarla paylaşmak. çünkü ben de internetteki bloglardan çok şey öğrendim ve uygulamaya koydum. burdan blog yayınlarından dolayı sayın Ali Türk, Mehmet Yüksel, Ali Şekerli, Dr. Muhteşem Turunç ve sayamadığım arıcılıkla ilgili blog yazan arıcılara teşekkür ediyorum. bunun yanında intenette kullanıma açılan doktora ve lisans tezlerinden arıcılıkla ilgili olanlardan da bir çok bilgi edindim. orta derecede olan ingilizcem sayesinde yabancı yayınlarıda takip etmekteyim. öncelikle amacım arıcılığı yeni tekniklerle yapmak, arılarımızı yapabildiğimiz kadarıyla ıslah etmek ve verimi artırmak. sağlıcakla kalın.